Boğaziçi Şıngır Mıngır, Salah Birsel’in 1980 yılında ilk kez yayımlanan deneme türündeki eseridir, bu eserinde İstanbul kahvelerini, Beyoğlu ve Boğaziçi’nin sanat çevrelerini anlatmaktadır. 100 Temel Eserlerden bir tanesidir. Boğaziçi Şıngır Mıngır, Boğaziçi’nin olağanüstü güzelliklerini, tarihi eserlerini ve bu eserlerin özelliklerini detaylı bir şekilde anlatmaktadır. Aynı zamanda Boğaziçi’nin insan portresini de çizer. Ona “Boğaziçi’nin Gizli Tarihi” demek mümkün olabilir.
Eser, Boğaz’ın güzelliklerini, tarihi yapısını ve insan portresini detaylı bir şekilde ele almaktadır. Boğaz kıyısında yaşam için bir yalıya sahip olmanın gerekliliğine vurgu yaparak, bu yalıda padişahın bendeliğinde yatmanın ayrıcalıklı olduğunu belirtir. Boğaziçi’nin en canlı yüzünü Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında sergilediğini ifade eder. Boğaz, bu aylarda Viktorya yeşili ve 88 farklı yeşile boyanmış ağaçlar, çiçekler ve böceklerle doludur. Boğaz’ın eşsiz yapıları olan Kız Kulesi ve Galata Kulesi’ne vurgu yaparak, bu tarihi yapıların özelliklerini detaylı bir şekilde anlatır.
Geçmişte Boğaz, çiçek ve meyve bahçeleri ile özdeşleşmiş ve bu bahçeler genellikle sıralı setler halinde bulunurmuş. Bahçelere su arkılarında havuzlar özenle yerleştirilir ve eskiden herkes lale yetiştirirmiş. Eser, Okuyuculara tarihi yapılardan örnekler vererek, Boğaziçi ve İstanbul ilinin nasıl ortaya çıktığını anlatır. Geçmişte Boğaz’da görülen yaşam tarzlarını, insan portresini ve güzelliklerini gözler önüne serer.
Salah Birsel’in Boğaziçi Şıngır Mıngır eseri, tarihi yapıların detaylı tanıtımı Ardından bölge insanının günlük yaşamına da yer verir. Eserde sıradan günlük yaşamın yanı sıra Boğaziçi’nin dönemindeki sosyal hayatını, güzelliklerini ve aktivitelerini de işler. Yazlık aylarda Boğaziçi’ndeki etkinlikleri, insan kalabalığını ve Bölgenin canlılığını tasvir eder. Boğaziçi’ni gezmeyi arzu edenler için rehber niteliği taşıyan eser, bölgenin tarihi ve kültürel yapısına ışık tutmaktadır.
Genel olarak, Boğaziçi Şıngır Mıngır, Salah Birsel’in Boğaziçi hakkındaki gözlemlerini, deneyimlerini ve bilgilerini okuyucularıyla paylaştığı bir eserdir. Boğaziçi’nin güzellikleri, tarihi eserleri, insan portresi ve sosyal yaşamıyla ilgili detaylı bilgiler sunar. Boğaziçi’ni ziyaret etmek isteyenler için rehber niteliği taşıyan bu eser, bölgenin tarihi ve kültürel değerlerine büyük bir saygıyla yaklaşmaktadır. Boğaziçi’ni ve İstanbul’u seven herkesin keyifle okuyabileceği bir çalışmadır.