Faik Baysal’ın 1972’de yayımlanan “Drina’da Son Gün” adlı romanı, Yugoslavya İç Savaşı sırasında Türkiye’ye göç etmeye çalışan göçebe bir aileyi konu almaktadır. Roman, 100 Temel Eser arasında yer almaktadır. Hikaye, Rıza Selmanoviç’in 76 yaşında olduğu 1971 yılında başlamaktadır. Selmanoviç ailesi, 1958 yılında memleketlerine dönüş yapmıştır. Roman, iki eşmerkezli daire içinde geçen olaylara odaklanmaktadır. Küçük dairede, eski ve köklü bir Türk ailesi olan Selmanoviçler’in çiftliğindeki olayları, ikinci Dünya Savaşı yıllarında meydana gelir. Aynı tarihlerde, büyük dairede, çiftlik çevresinde Sırplar, Hırvatlar, Türkler, Boşnaklar ve Arnavutlar arasındaki iç savaşları anlatır.
Çetnikler özellikle Türkleri hedef alan Sırp çeteleridir. Selmanoviç ailesi, tarih boyunca azalarak ancak birkaç kişi ile sürdürülmüştür. Rıza Selmanoviç, Almanya’da yüksek öğrenim görmüş ve ailenin başında bulunmaktadır. Çiftlikte yirmi yıldır çalışan, hukuk mezunu ve Taşlıca’lı, kâhya Mehdi Azamoviç ve Azamoviç’in Sırp arkadaşı Mordaç, çiftlikteki olaylara dahil olan kişilerdir.
Mordaç, 1 Ocak 1941’de kaybolur ve altı ay sonra çiftliğe döner. Mordaç’ın geri dönüşü, Sırp çetesi lideri Neniç tarafından sağ kolu Goril İpan aracılığıyla gerçekleşir. Goril İpan, Rıza Selmanoviç’in kızı Elmasa’nın kendisine teslim edilmesini ve savaş boyunca çiftliklerine bakılmasını ister. Bu teklifi Selmanoviç’e iletmemesi sonucunda, Azamoviç, Neniç’in yerini söylemediği Için Almanlar tarafından öldürülür. Türk gizli bir örgüt kurulur ve Rıza Selmanoviç başkan Hatipoviç’in yanında görev alır.
Selmanoviç, bir süreliğine haydutlar tarafından ele geçirilir, ancak kaçmayı başarır. Türklerin çoğunluğu olan Nevesni kasabasına yapılan korkunç bir gece baskının ardından, Türkler için hayat çekilmez hale gelir. Londra’da ziraat mühendisliği öğrenimi sırasında oğlu Dündar’ı bir bombardımanda kaybeden Rıza Selmanoviç, Yugoslavya’da savaşa devam etmek için geri döner. Ailesiyle birlikte Türkiye’ye gitmek üzere yola çıkar.
Ancak Drina Köprüsü’nde Alman askerleri ve Çetnikler Selmanoviç için büyük bir engel oluşturur. Çayinçe’de Türklerle buluşan Selmanoviç ve arkadaşları, Drina Köprüsü’nü geçmeye çalışırken zorlu bir durumla karşılaşırlar. Karlı bir gecede izlerini örten Selmanoviç ve arkadaşları, Çetniklerden kaçarak Taşlıca’ya ulaşırlar.
Yukarıdaki özet makalesi, Faik Baysal’ın “Drina’da Son Gün” adlı romanının genel bir özetini sunmaktadır. Roman, savaşın ortasında kalan Selmanoviç ailesinin dramını, içsel çatışmalarını ve savaşın yıkıcı etkilerini ele almaktadır. Aile, savaşın getirdiği zorluklarla mücadele ederken, yaşanan olaylar aracılığıyla savaşın cehennemini okuyuculara aktarmaktadır. Bu nedenle, “Drina’da Son Gün” sadece bir ailenin hikayesini anlatan bir roman değildir; aynı zamanda savaşın dehşetini ve insanların nasıl etkilendiğini de gözler önüne sermektedir.