Bu ülkede köşe yazarı olunca, isteseniz de siyasetin tamamen dışında kalamıyorsunuz. Siyasetin sorunları sizi içine çekip yutan bir canavar gibi, midesine indirip, öğütüyor. Sonra birden herkes birbirine benzeyen yazılar kaleme almaya başlıyor çünkü siyaset dünyası aslında çok kısıtlı ve dar bir dünya. Ben ilk günden beri hep bu kısıtlı dünyanın dışına çıkmak istedim ve çok şükür çıktım da… Mizah benim için yazarlığımın ‘asıl’ gücünü gösterdiğim yer. Mizahla birlikte popüler kültür, toplumu ve dünyayı anlamak için siyasetten çok daha fazla ipucu verir insana. Popüler kültürün kodlarını ve çok katmanlı anlamlarını çözümleme sürecinde kendinize ve hayata dair çok şeyi anlarsınız. Siyaset yazarken insan tam dürüst olamıyor ne yazık ki… Ben sadece mizah ve popüler kültür üzerine yazarken kendime ve dünyaya karşı dürüst olduğumu hissettim. İşte bu nedenle popüler kültür yazılarından oluşan ve okunması hayli keyifli olduğunu sandığım bu kitabı sunuyorum sizlere. Üstelik kitabın adı da bu dürüstlüğe atıf yapıyor. Dostoyevski’nin ‘Budala’ adlı romanını okuduysanız, kitabın adındaki budalanın anlamını da hemen kavrarsınız. Zihninizi okşayacağını sandığım bu kitabı okurken iyi eğlenceler diliyorum…
Mizah Yazarlığının Önemi ve İlkeleri
En kutsal yazarlık görevi insanları güldürmek: Akademik hayattan gelen ve bilimsel çalışma yapmaktan mutluluk duyan bir insanım. Teorik tartışma yapmaktan ayrıca özel zevk de almama rağmen hayatta en kutsal yazarlık görevimin insanları güldürmek olduğunu düşünürüm. Ciddi yazılarımın sayısı ve ağırlığı bazı dönemlerde zorunlu olarak artınca sevdiğim bir arkadaşım bana daima telefonda ‘Sakın ha mizah duygunu kaybetme’ der. Böyle bir tehlikenin olduğunu düşünmüyorum. Çünkü ben hayata her durumda mizahmış gibi bakar, yaşamın detaylarında hep komedi olduğunu görür ve bunun kıymetini bilirim.
Stand-Up Komedi ve Espri Çeşitleri
Cem Yılmaz’ın dört yılı: Bunu eksik ya da fazla anlatıyor olabilirim. Çünkü bu espri bir reklamda oldu ve ben her zaman olduğu gibi kanallar arasında şöyle bir geçiyordum. Eksik anlatıyor olmam normal de fazlası ne diye düşünebilirsiniz. Yapılmış olan espriye kendi kafamda bazı unsurlar katmış da olabilirim, isterseniz buna komedyenler arası empati de diyebilirsiniz. Reklamda bir takım rakamlar veriliyor. ‘Bu avantajlı bunu seçin’ demek için. Sonra da Cem Yılmaz bu hesapların doğru olamayacağını söyleyen birisine, hesapların yanlış olamayacağını, çünkü kendisinin matematiğinin çok iyi olduğunu çünkü lisede tam dört yıl hazırlık okuduğunu söylüyor. Bunu yaparken de elini iki Işareti yaparak ekrana uzatıyor, İki parmakla ifade edilen tam dört yıl ha! İşte bu bana bir hayli absürd ve komik geldi.