Toni Morrison’un sevilen adlı romanı 1987’de yayınlandı. Kitap, köleliğin yıkıcı etkilerini ele alırken, karakterlerin özgürlükleri ve esaretleri üzerindeki etkisini inceler. Roman, genellikle 1873’te Ohio’da başlar ve eski bir köle olan Sethe’nin hikayesine odaklanır.
Sethe, kayınvalidesi Baby Suggs ve kızı Denver ile birlikte yaşayan bir kadındır. Olayların çoğu, Kentucky’de gerçekleşir ve iki zaman düzleminde ilerler. Bu ikinci düzlem, karakterlerin parçalanmış anılarının gözlemlenip anlatılmasıyla erişilir.
Sethe, doğduğu ev sahibi olan ailesine Ike Turner tarafından satılır ve orada diğer kölelerle birlikte çalışır. Sethe, Halle adında bir Adamla ilişki kurar ve iki oğul ve bir kız çocuğu olur. Ancak kaçma girişimleri başarısız olur ve Sethe ve diğer köleler acı dolu deneyimler yaşar. Sethe’nin kızı için sakladığı sütü çalarlar ve bu, Sethe’yi delirmeye iter.
Sethe’nin özgürlüğüne kavuşmasına yardım eden kişilerden biri Amy Denver’dir. Sethe, Cincinnati’daki Baby Suggs’un evine yerleşir ve bir süre orada huzur bulur. Ancak geçmişi onu hapseden bir hayalet, 124 Bluestone Road’daki evlerini rahatsız etmeye devam eder.
Romanın ana odak noktalarından biri, kadınların maruz kaldığı zorbalık ve kölelik üzerine olan hikayeleridir. Sethe’nin evi hapse götürülür ve aile izolasyon içinde yaşamaya devam eder. Sethe’nin çocuklarından biri, kızı, onun tarafından öldürülür ve Sethe, kızının mezar taşına “Sevilen” kelimesini kazır.
Paul D’nin 124’e varışıyla birlikte, hikaye karmaşık bir hal almaya başlar. Sethe’nin ilişkisi Paul D ile yoğunlaşır ve diğer karakterler arasında karmaşık bir dinamik gelişir. Denver, yardım istemek için eski öğretmenine başvurur ve topluluk, evsiz bir durumda kalan Sethe ve ailesine yardım etmek için organize olur.
Hikayenin sonunda, Sevilen’in ortadan kaybolması ve Sethe’nin Paul D ile olan Ilişkisindeki gelişmeler, romanın çözülmesine katkıda bulunur. Roman, topluluğun Sevilen’i unutması ve olayların sonuçlarını kabullenmeye çalışmasıyla sona erer.
Toni Morrison’un “Sevilen” romanı, kölelik ve ırkçılıkla ilgili derinlemesine bir hikaye sunarken, karakterlerin kişisel deneyimleriyle de ilgilenir. Roman, güçlü bir hikaye anlatımı ve derinlikli karakterizasyonla dikkat çeker. Morrison, evrensel bir temayı özgün bir şekilde ele alarak, okuyucuları derin duygusal ve düşünsel bir yolculuğa çıkarır. Kitap, edebi bir başyapıt olarak kabul edilirken, anahtar kelimeleri bu konu hakkında etkili bir şekilde bilgi içeren bir başvuru kaynağı olarak hizmet eder.
