Hayatımın on iki yılı sokaklarda geçti. Bir zamanlar İstanbul karakollarının yarısını gezmişimdir. Ama seyahat olsun diye değil, tutuklu olarak. Hatırladığım kadarıyla da cezaevine giriş sayımın yedi olması lazım. Ama beraat ettiğim ve yakalanmadıklarımı da saysaydım yukarıda yazmış olduğum rakam tabii ki çok daha yüksek olurdu. Zaten hep yakalanınca da işin zevki kalmazdı ki.
Aile İçi Dinamikler ve Toplumsal Yansımalar
Bu kitabı okuduğunuzda yaşamın bazı gerçeklerini çok daha iyi görebileceğinize inanıyorum. Anlatmak istediklerim, toplumda hep ‘Acaba’ düşünceleriyle zihinleri kurcalayan ama ‘Yaa, öyleymiş!’ denerek geçiştirilen konuları içermektedir. Ayrıca belirteyim, ben öyle üç-beş diplomalı bir uzman falan da değilim. Ben sadece gözlemlerime dayanarak bu kitabı yazmaya karar verdim. Çünkü görmek, gerçekleri yansıtabilmenin en iyi yoludur.
- 1970’li yılların sonundaki İstanbul’un alt tabakasındaki bocalamaları Anlatıyorum.</li> <li>Zenginlerin yaşadığı ayrıcalıklar ve alt tabakanın yaşadığı sıkıntılar arasındaki uçurumu vurguluyorum.
- Aile içindeki cinsiyetçi tutumların çocukların geleceği üzerindeki etkilerini ele alıyorum.
- Toplumun genelinde görülen aile içi şiddet ve aşağılama gibi sorunları gözler önüne seriyorum.
Anlatacaklarım, toplumun sıkça göz ardı ettiği ancak hayatın gerçekleri arasında varlığını sürdüren konuları Cesurca ele alıyor. Bu kitabı okuyarak 1970’li yılların sonundaki İstanbul’un sosyal dokusunu ve alt tabakadaki insanların yaşam mücadelesini daha yakından tanıyacaksınız.